İçinde yaşadığımız modern çağın teknoloji dünyasında yaşanan gelişmelerin öncülüğünde, yeni nesil bir iş dinamiğinden de söz eder olduk. Bugün, mesafelerin iş verimine engel olmadığı bir çağda yaşıyoruz ve artık ‘uzaktan çalışma’ kavramını çok daha sık duyuyoruz. Dijital teknolojilerin yaygınlaşmasıyla birlikte, bir şirketin farklı şehir ya da ülkelerde bulunan merkezleri arasındaki iletişimi sağlamak artık çok daha kolay bir hale geldi. Bugün, büyük dünyanın küçük teknolojisinden, küçük dünyanın büyük teknolojisine adım atmış bulunmaktayız. Teknolojinin bize sunduğu sonsuz hız ve erişilebilirlik, iş dünyasındaki kavramlara da daha güncel bir bakış geliştirmemize olanak sağladı. Bugünün iş dünyasında; esnek çalışma saatlerinden, uzaktan çalışma imkanlarından ve işyerinde oyunlaştırma tekniklerinden bahseder olduk.
Yeni Nesil İş Dinamiği
Bugün, Z kuşağının tüketici olmaktan çıkıp üretici olduğu ve iş dünyasındaki yerini aktif bir şekilde almaya başladığı bir çağa gelmiş bulunmaktayız. Artık, iş dünyasında gençlerin de söz hakkı var. Öyle ki, bugünlerde 25 yaş altındaki CEO’lara rastlamak çok daha normal bir durum haline geldi. İşte, bu genç neslin gençleştirmeyi başardığı iş dünyasında artık daha özgür ve daha hızlı bir dinamik bizi karşılıyor. Bugün modern çağın dengeleri, teknoloji temelinde gelişiyor ve gençlerin düşünce filtresinde şekilleniyor.
Esnek Çalışma Saatleri
Bugünün iş dünyasında daha esnek ve daha özgür bir anlayışı benimsiyoruz. Çalışma saatlerinin değişken ve kişiye özel olarak düzenlenebilmesi, hem iş verimini artırıyor hem de çalışanların daha özgün bir çalışma ortamına sahip olmasını sağlıyor. Klasik tam zamanlı çalışma düzeninin aksine, esnek çalışma saatleri düzenine sahip çalışanlar; şirketin belirlediği çalışma periyoduna sadık kaldıkları takdirde, işe başlama ve bitiş saatlerini kendileri seçme şansına sahip oluyor. Böylece çalışanlar; iş dışındaki hayatlarını düzene koyabiliyor, kendilerine ve ailelerine daha fazla zaman ayırabiliyor ve iş ortamında kendilerini çok daha özgür hissedebiliyorlar.
Bugün, esnek çalışma saatleri prensibini benimseyen onlarca küçük ve büyük çapta şirket mevcut. Çalışana değer veren ve onun ihtiyaçlarını önemseyen bu modern çalışma prensibi, iş verimini artırmak konusunda da oldukça etkili bir yöntem olarak görülüyor. Çünkü çalışanlar, en verimli oldukları saatleri biliyor ve iş düzenlerini buna göre ayarlıyor. İş dünyasındaki bu yeni yaklaşım, tam zamanlı çalışan bir bireyin ortalama bir serbest çalışan kadar özgür hareket etmesine de olanak sağlıyor. Böylece; iş veriminde azalmaya sebep olmadan, çalışanlar tercih ettikleri zamanda çalışma özgürlüğüne kavuşmuş oluyor.
Uzaktan Çalışma İmkânı
Gelişen teknolojiyle birlikte evrilen iş dünyası, uzaktan ve evden çalışma şartlarına da yer vermeye başladı. Çünkü, yapılan araştırmalar bu tarz uygulamaların iş ortamındaki verimliliği ve motivasyonu artırdığını gösteriyor. Ayrıca, bu yöntemi kullanan şirketlerdeki çalışanların işlerine daha bağlı olduğu da bilinen gerçekler arasında. Bugün, uzaktan ve evden çalışma imkanlarını sağlayan şirketlerin sayısı sürekli bir şekilde artıyor ve gelecekte hemen hemen tüm şirketlerin bu prensibi benimseyeceği düşünülüyor.
İş ortamında bu prensibi tercih eden şirketler; iş verimini azaltmamak kaydıyla, çalışanlarına daha fazla neler sunabilecekleri konusunda yenilikçi yaklaşımlar sergilemeyi amaçlıyor. Çünkü, çalışana verilen değer kısa vadede meyvesini vermeye başlıyor. Esnek çalışma saatlerine ve uzaktan çalışma imkanlarına sahip olan çalışanlar, kendilerini daha özgür hissediyor ve işlerine daha sadık bir yaklaşım sergiliyor. Dolayısıyla, hem işverenler hem de çalışanlar bir tür kazan-kazan politikası uygulamış oluyor.
İş Yerinde Oyunlaştırma
Gamification, yani oyunlaştırma; eğitimde olduğu kadar iş dünyasında da verimliliği artıran önemli faktörlerden biri olarak kabul ediliyor. İnsan zihninin oyun oynamayı çok sevdiği yüzyıllardır bilinen bir gerçek. Yapılan araştırmalar, beynimizin ödül-ceza yöntemini kullanarak öğrendiğini ve hayata bu çerçeveden baktığını gösteriyor. Bu prensibi iş dünyasına taşımak da, iş verimliliğini ve motivasyonunu yüksek oranlarda tutmanın en iyi yöntemlerinden biri olarak görülüyor. Bugün, Google gibi büyük şirketlerin de bu prensibi hayata geçirmesinin başlıca sebebi; insan odaklı bir iş ortamı yaratmak.
İş ortamında uygulanan haftanın kazananının seçilmesi ve iş verimini artıran emeğin ödüllendirilmesi gibi teknikler, hem çalışanların daha motive bir şekilde işlerine odaklanmasını hem de bu süreçte eğlenmesini sağlıyor. Yapılan işi oyunlaştırmayı başarabilen şirketler ise, daha aktif ve motivasyonu yüksek çalışanlarla başarıya bir adım daha yaklaşıyor.
İşte, içinde bulunduğumuz modern çağın bize sunduğu bu yenilikçi yaklaşımlar; daha modern ve daha verimli bir iş dinamiği geliştirmemize de olanak sağlıyor. Bu yeniliğe açık olan şirketler ise, geleceğin kazananları listesinde yerini almaya devam ediyor.